22 Nisan 2015 Çarşamba

Bir Günde Zeugma-Birecik-Halfeti Gezisi

By

İkinci gün için istikamet Urfa, programda Zeugma (Belkıs) Antik Kenti, Birecik ve Halfeti var. Zeugma'da görülebilir yerler çok fazla olmadığı için öncelikle oraya gittik böylece dönüş için acele etmek zorunda kalmadık. Yol boyu sarı çiçekler çok güzel bir manzara sunuyor.



Zeugma Antik Kenti Birecik barajının altında kalmış ve ancak yüksek kesimlerde kalan iki villa gezilebiliyor. Bazı kazı çalışmaları da devam ediyor. Giriş Ücretsiz. Gezmek için yarım saat-1 saat yeterli olur.Kazılarda bulunanların büyük bir kısmı Zeugma Mozaik Müzesinde sergileniyor. Bir önceki Antep gezimde gittiğim Zeugma Mozaik Müzesi de gerçekten oldukça güzeldi, Müzeye giderseniz erken saatte gidip sonrasında Halil Usta'da Küşneme yemeden dönmeyin.



Zeugma girişine çok yakında bulunana Zeugma Nekropolü de yan yana -6 tane mağarada mezarlar var ama koruyamama ve vatandaşın çöplük niyetine kullanmasından dolayı oldukça kötü durumdalar.



Zeugma'dan sonra istikamet Birecik. Burada Altın Sofra Kebap hedefimiz. Karışık kebapta bulunan özellikle haşhaşlı kebap ve patlıcan kebabı oldukça lezzetli. Tekrar gidersem baharat sosuyla cezbeden alabalıktan da yiyebilirim.



Ulucaminin yanından doğru geçerek Kelaynak Üretim Merkezi'ne gittik. Üreme Mevsimi olduğu için diplerine kadar gidemedik. Göç Mevsiminde Etiyopya, Suudi Arabistan'a giden Kelaynaklardan 1990 yılında 1 tanesi geri dönmüş sonraki 7 yıl boyunca da hiçbiri dönmemiş. Biraz geç olsa da nesli tükenebilir diyerek sonraki yıllarda göçlerine izin verilmemiş kelaynakların ve burada doğal üreme ortamlarında korumaya alınmışlar. Göç mevsiminde kafeslerde tutmuşlar. Sayılarının 100ü geçmesiyle kademeli olarak göçe izin verilmeye başlanmış ama henüz nesli tam olarak kurtuldu demek biraz zor.




Kelaynakları da gördükten sonra istikamet Halfeti. Halfeti de barajdan dolayı büyük kısmı sular altında kalan bir ilçe. Türkiye'de Cittaslow adı verilen 9 Sakin Şehirden biri.


Tepeden Halfeti. Halfeti Ulucaminin de büyük bir kısmı sular altında kalmış, kalmayan kısım maalesef oldukça bakımsız.
Yaptığımız tekne yolculuğu manzarasıyla şu ana kadar yaptığım tekne yolculukları arasında kesinlikle ilk sıralarda yer alır.

Rumkale adı verilen kısım.

Savaşan Köyünün de büyük bir kısmı sular altında kalmış. Burda bazı tekneler çay kahve molası veriyor. Yaşayan kimse kalmamış. Savaşan Köyünün tam karşısında da Eski Manastır olduğu söylenen küçük mağaralar var.


Halfeti Gerdanı denilen bu köprüde yürürken biraz sallanabilirsiniz ama keyifli. Tepedeki Otel inşaatı ise moral bozucu.


Ve Dönüşte Antepe gelip Antep Baklavası ve Kebabı yemedik dememek için Halil Usat keyfi ve Koçak'tan Baklava. Daha önceki gelişimde İmam Çağdaş'tan almış olduğum Baklava daha güzeldi bence ama olsun.

Ve gezi biter. Devam Et Kaptan:)

0 yorum:

Yorum Gönder

Popüler